Endülüs Rehberlik Hizmeti

ATLAS OKYANUSUN İNCİLERİ, BEYAZ KÖYLERİYLE ENDÜLÜS
  1. Gün: Malaga varış + Malaga gezisi + Malaga konaklama
  2. Gün: Frigiliana + Nerja + Granada gidiş + Granada Konaklama
  3. Gün: Granada- Sevilla + Sevilla gezi + Sevilla konaklama
  4. Gün: Sevilla – Conil de La Frontera + Setenil de Bodegas + Sevilla dönüş + Sevilla konaklama
  5. Sevilla – Cordoba gidiş + Cordoba camii + konaklama
  6. Cordoba-Malaga transfer ve turumuzun sonu

Neler Yaptık?

0
Ülke
0
Şehir
0
Rehber
0
Turist

İSTANBUL-MALAGA

Malaga. Her sokağında Pablo Picasso’nun ruhunu iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu şehre varır varmaz, kendinizi oraya adeta ait hissedeceksiniz. Yılın nerdeyse 300 günü güneşli olan Malaga Costa del Sol kıyılarının lideri. Denize kıyısı olan Malaga şehri Endülüs bölgesinin gözdelerinden..Malaga’daki  panaromik şehir gezimizde Kathedral, Belediye Sarayı, Gibralfaro Kalesi  dışardan  görülecek yerler arasındadır… Malaga İspanya ticaretinde hep önemli bölgelerden biri olmuş, bu nedenle sanayisi diğer Endülüs şehirlerine göre çok daha gelişmiştir. Bu gelişmişlik şehir yaşantısına da yansıyor, her daim canlı olan şehir merkezinde çok sayıda alışveriş merkezi, restoran ve eğlence yerleri bulunmaktadır. Konaklamamız Malaga’da otelimizde

MALAGA-FRIGILIANA-NERJA- GRANADA

İspanya’nın en güzel kasabalarından birisidiri Frigiliana. Aslında beyaz köylerin belkide başladığı sınırdır diyebiliriz. Kendine ait karakteri ile yemyeşil dağların ardından sizi karşılar. Köyün tamamı geleneksel Endülüs tarzında inşaa edilmiştir. Dapdaracık caddeler bembeyazlar. Yürüyüş olarak yapacağımız gezimizde her ara sokak sizi şaşkına çevirecek. He döneceğimiz köşe her atacağımız adımın sizi mutlu edeceği bu bembeyaz köyü, dükkanları, meydanlarını keşfetmenin mutluluğu ile buradan ayrılacağız. Dağ yollarından denize doğru uzanıp Nerja’ya varacağız. Nerja ise deniz kıyısında harika bir sahil kasabası.  Costa del Sol kıyılarında bulunan Nerja, Kenti çevreleyen yüksek dağlar, denizin serinliğine yakınlığıyla birleşerek, yazları keyifli ve kışları ılıman geçen, Avrupa’da benzersiz bir iklime sahip korunaklı bir bölge oluşmasına yardımcı oluyor. Yazın 30 derecenin üzerine nadiren çıkıyor, kışın ise 15 derecenin altına nadiren düşüyor.

Nerja son derece verimlidir ve rengarenk çiçekler ile avokado, papaya ve mango gibi tropikal meyveler “Costa Tropikal  ”e yayılmış olup, rakipsiz bir egzotik ortam yaratmaktadır. Pek çok kişi, beyaz evleri ve dar sokaklarıyla Nerja’nın, tam olarak anlayamadıkları masalsı bir ışıltıyla çevrili olduğunu düşünüyor. Belki hoş insanlar, belki eşsiz güzellikteki ortamlar ya da neredeyse mükemmel iklim. Belki denize ve subtropikal yeşilliklere ya da temiz plajlara yakınlıktır. Sebep ne olursa olsun herkes Nerja’ya dönmek istiyor. Nerja’dan ayrılıp Granada’ya doğru yola koyuluyoruz ve konaklamamız Granada’ da otelimizde.

GRANADA

Nasıl anlatsam, nerden başlasam diyorum çünkü rüyalardan daha rüya, daha çekici, daha büyülü bir kent Granada. Endülüs Bölgesinin bir tanesi, nar tanesi. Granada İspanyolca ‘Nar’ demek. Nasıl bir meyvedir nar, nadir bulunur, dönemi vardır ve o kadar güzel dizilmiştir ki taneler, bozmaya kıyamazsınız. İşte bu kent, adının anlamına yakışır bir şekilde karşıladı beni. Merhaba Granada:) Granada  Doğu ve Batı kültürünün bir arada yaşandığı bir şehir. Sokak yaşamı, müzikle besleniyor. Doğasını, tarihini korumuş ve gururla sergiliyor. Durgun ve naif. Gözünüzün doyacağı manzaralar, kulaklarınızın pasını silecek nağmeler, özlediğiniz kokular Granada’da. Özlem gidermek için Granada derim. Granada’sız bir Endülüs mü asla, Gerçi belki de zamanın durduğu bir yer Granada’da El Hambra Sarayı (Alhambra). Endülüs’ün baş tacı. Kale, saray ve büyüleyici bahçelerden oluşan bir yapı. Kalem ile çizilmiş, suluboya ile boyanmış. İhtişamın, asaletin, yaratıcılığın en güzel örneği. Granada şehrini panoramik görebileceğiniz bir konumda, adeta Granada içinde başka bir Granada. Arap kültür ve sanatının dünyada ki en başarılı örneklerinden biri. Gezimizden sonra konaklama otelimizde.

GRANADA - SEVİLLA

Nadide şehir Sevilla… Endülüsün kalbi, baş tacı… Sanki daha önce ben burada yaşamıştım dedirten, tarih kokan sokaklar. Aşktır Sevilla, sizi geçmişe taşımanın belki de diğer bir adı… İlk önceleri bir iber kasabası olarak kurulmuş kent, Milattan önce 2. yy’dan bu yana bir Roma şehri ve yüzyıllarca Müslüman Arapların yaşadığı bir kültür beşiği. Yolculuğumuza Maria Luisa Parkı içinde bulunan Plaza de Espana Meydanını gezerek ile başlıyoruz. Guadalquivir nehrinin geçmiş olduğu bu eşsiz kenti dönemin eski Yahudi Mahallesi olarak bilinen Santa Cruz’u tanıyarak devam ediyoruz. Daracık sokaklarında yürürken kentin, her sokağın bittiği bir köşe başka bir asıra götürüyor bizleri… Sonrasında Muhavvidler döneminden kalma ve yerine 15. Yüzyılda eski camiinin üzerine inşa edilmeye başlanılan ve Dünyanın en büyük 3. Gotik Katedrali olan Santa Maria’yı, Giraldayı, Alcazar Sarayını, 13. Yüzyıldan kalan Altınkuleyi, Belediye Sarayını ve Arenayı görerek tamamlıyoruz. Konaklama otelimizde

SEVILLA - SETENIL DE BODEGAS – CONIL DE LA FRONTERA - SEVILLA

Sevilla’dan ayrılıp Stenil de Bodegas köyüne doğru gidiyoruz. Bu köyü diğer beyaz köylerden ayıran en önemli özellik kayalıkların altına yerleştirilen beyaz evler, göreceğiniz en değişik köylerden biri olduğunun garantisini verebilirim. Burada harika fotoğraflar çektikten sonra bir başka bembeyaz köy olan Conil’e doğru yola koyuluyoruz. Atlas Okyanusu kıyısında kurulu bu köy, toplamda 6 kocaman plaja sahip. Ama plaj deyince aklınıza şemsiyelerin, şezlongların kurulu olduğu bir imaj gelmesin, lütfen. Bu plajlar sonsuz, bu plajlar uçsuz bucaksız, kilometrelerce uzun ve ihtişamlı. Her ne kadar İspanyollar için özellikle Madrid’ten giden İspanyollar için seçilmiş bir destinasyon olsa da, Almanlar tarafından çoktan keşfedilmiş… İlk yerleşim, tarih öncesi dönemlere dayanmakta Conil’de.. Sonra sırasıyla Romalılar, Vizigotlar, Bizanslılar, Vandallar tarafından ele geçirilmiş. En sonunda ise 711 yılında bu durum tamamen değişerek, İslam Medeniyetinin egemenliğine girmiş. Gezimiz sonrası Sevilla geri dönüş ve konaklama Sevilla’da otelimizde

SEVILLA - CORDOBA

Cordoba şehri yıllarca Endülüs Emevilerinin başkentliğini yapmıştır.

O dönemlerde nüfusu 1 milyonu aşan şehrin bundan asırlar önce nasıl bir medeniyete sahip olduğu şehre varıldığında anlaşılıyor. Tarih, ilim, bilim ve kültür şehridir Cordoba. Ayakta kalan tek camii olan Cordoba Camisi 10.yy’da tamamlanmış ve batının en görkemli camisidir. Sade ama etkileyici ve UNESCO tarafından koruma altına alınan bu camii şehrin en önemli simgesidir. Cami gezimizin ardından, labirent sokaklarda bembeyaz evleri, Roma köprüsünü, şehir surlarını, avlulu ve çiçekli evleri ile Yahudi mahallesini ve Almodovar Kapısını görerek tamamlıyoruz. Konaklama otelimizde

CORDOBA - MALAGA - ISTANBUL

Otelimizde kahvaltı sonrası Cordoba’dan ayrılıyoruz ve Malaga’ya doğru yola koyuluyoruz. Malaga havaalanı ve İstanbul uçuş. Gezimizin sonu